Türkiye'de Doğa Fotoğrafçılığı İçin İdeal Rotalar

18 Mart 2024 - 5 dakika

Bir doğa fotoğrafçısının merceğinden doğanın tüm detaylarını yakından görmek, yaban hayatı ve doğanın sunduğu sayısız güzelliği fotoğraf kareleriyle anlatabilmek mümkün olabilir. Dünya genelinde yaygın olan doğa fotoğrafçılığı bazı kişiler için sadece bir hobiyken bazı kişiler için ise bir meslek görevini üstlenir. Her yıl binlerce doğa fotoğrafçısı farklı ülkelere farklı dönemlerde ziyaretler gerçekleştirerek doğanın dinlenişini veya uyanışını fotoğraf karelerine sığdırmaya çalışır. Kuş göçlerinde ayrı bir noktada olurken dalgaların çekildiği mevsimlerde ayrı rotalarda olabilirler. Bu noktada Türkiye bir doğa fotoğrafçısı için adeta cennet gibidir. Sayısız doğal güzelliği ve ülkenin her yerinde farklı bir yaban hayatının bulunması doğa fotoğrafçılarının Türkiye’de çok fazla rotası olabilmesini sağlar.

Rotanızı Marmara Bölgesi çevresinde çizdiğinizde ilk durak olarak Çanakkale ve Balıkesir bölgesine yönelmenizi öneririz. 1994 yılında koruma altına alınan Kaz Dağı Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin en yüksek ikinci dağı olan Kaz Dağı'na ev sahipliği yapıyor. Dağ ve çevresinde çok sayıda endemik bitki türü bulunurken, bölgede 15 adet sadece Kaz Dağı bölgesinde bulunan bitki türü bulunuyor. Gidilecek olan mevsime göre bölgede sansar, kurt, karaca, ayı, domuz, porsuk ve tilki gibi hayvanlar ile karşılaşılabiliyor. Hem vahşi hayat hem de doğal güzellikleri bir arada bulabileceğimiz bu bölgede mitolojik geçmişe yönelik bazı detaylar da bulunuyor.

Kaz Dağlarına şahsi araçlarıyla gidecek olan kişiler yeri geldiğinde engebeli yollarla karşılaşabiliyor. Bu nedenle güvenli bir yolculuk yapabilmek için araçlarınızın genel ve lastik bakımına dikkat etmenizi öneririz. Genellikle bölgeye dört mevsim lastik veya yaz lastiği ile seyahat edilmesinde bir sakınca bulunmuyor. Çanta hazırlarken ise Kaz Dağlarının yılın 12 ayı boyunca diğer bölgelerden daha serin olduğunun unutulmaması gerekiyor. Yüksek konumu nedeniyle Çanakkale ve Balıkesir merkeze göre Kaz Dağlarında çok daha serin bir hava sizleri bekliyor.

Muğla bölgesi gerek tarihi gerekse doğal güzellikleriyle dünya çapında adını duyurmuş özel yerlerden biridir. Özellikle de rota Fethiye’ye çevrildiğinde Babadağ ve eteklerinde bulunan Kelebekler Vadisi bir doğa fotoğrafçısının mutlaka görmesi gereken bir yer oluyor. Seksenden fazla kelebek türüne ve çok sayıda endemik bitkiye ev sahipliği yapan vadide nefes kesici bir doğal oluşum bulunuyor. 350 metreye ulaşan kaya duvarlar vadiyi çeviriyor ve içerisinde doğanın her bir rengini görebilmek mümkün oluyor.

Dünya genelinde bilinen, UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan Pamukkale Travertenleri Denizli’nin önemli bir simgesidir. Daha önce yüzlerce fotoğrafçının karesinde yer verdiği bu doğal oluşum, ödüllü bazı fotoğrafların da ana kaynağıdır. Kaplıca suyunun çökmesiyle oluşan travertenler tortulu kayaçlardan oluşmakta olup hem uzaktan hem de yakından gören herkesi şaşırtan bir yapıya sahiptir. Dağa benzeyen bu bembeyaz alan sıra dışı bir doğal güzelliktir.

Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Aydın Kuşadası’nın en önemli yerlerinden biridir. 30 endemik bitki türü, Akdeniz flora türlerinden Avrupa Sibirya türleri grubunda yer alan bitkiler de dahil olmak üzere bölgede nefes kesici bir tabiat sizleri bekliyor. Milli park içerisinde karakulak, sırtlan, vaşak, çakal, yabani at ve yaban domuzu gibi hayvan türlerinden oluşan bir fauna bulunuyor. Delta Milli Parkı'nın orman alanında sizi saydığımız canlılar karşılarken deniz kıyısında ise farklı güzellikler bekliyor. Tepeli pelikan, Akdeniz foku milli parkın deniz kısmında karşımıza çıkabiliyor.

Doğa fotoğrafçılığına yeni başlamış kişiler için milli park mükemmel bir adres oluyor. Park içerisinde bulunan 256 kuş türü, 42 sürüngen türü, 45 deniz canlısı ve 36 memeli hayvan türü parkın her bir alanında doğa fotoğrafçılarının fotoğraf karesi yakalayabilmelerine olanak tanıyor.

Dilek Yarımadası Milli Parkı içerisinde kamp alanları ve karavan park yerleri bulunuyor. Karavanınızla seyahat etmek istiyorsanız parkın bu alanında ücret karşılığında konaklayabilirsiniz. Karavan ile uzun bir yolculuk yapmadan önce karavan lastiği bakımınıza özen göstermeyi ihmal etmemelisiniz. Aracını 4x4 bir araçsa benzer bir şekilde ideal 4x4 lastiği takılı olduğuna emin olmanızı öneririz. Bu sayede yolculuğunuz sırasında engebeli bir yola girerseniz sağlam lastikleriniz ile sorunsuz bir şekilde rotanıza devam edebilirsiniz.